İrem Güçlü Prifti

24 Nisan 2019

İstanbul Teknik Üniversitesi mimarlık bölümü mezunuyum. Şubat 2015’ten beri I-AM İstanbul’da çalışıyorum. I-AM'de çalışan bir arkadaşımın beni önermesi üzerine görüşmeye çağırıldım ve işe alım sürecim böyle başladı. Portfolyom ve önceki deneyimlerim üzerine detaylı bir görüşme yaptık. Görüşme esnasında ofisi, işleyişini ve çalışma prensiplerini öğrenme fırsatım oldu. Bir ay sonrasında ben de I-AM’li oldum.

I-AM’den önce İzmir'de ödüllü bir proje olan Adnan Saygun Sanat Merkezi şantiyesinde Tevfik Tozkoparan ve ekibinin yanında staj yaptım. Öğrenciliğimin son yılında İTÜ'de hocam da olan Ertuğ Uçar'ın Mehmet Kütükçüoğlu ile birlikte kurduğu Teğet Mimarlık'ta staj yaparken bir yandan diploma projemi tamamladım. Meslek hayatıma başladığım ve 2 yıl çalıştığım Teğet Mimarlık'tan sonra, Gökhan Kılınçkıran ve ekibiyle üç yıl boyunca DKD Yapı'da çalıştım.

Ofiste tasarım ekibinin bir parçası olarak çalışıyorum. Proje süreçlerinde kurulan ekibin iş bölümü ve programı projeye uygun olacak şekilde belirleniyor. Proje yöneticisi, tasarımcılardan oluşan tüm ekibin bir araya geldiği düzenli toplantılarla aktarım sağlayarak işleri yürütüyoruz.

Çalışma dinamiklerinden bahsedecek olursam, projelere ve çalışacak ekibe özel olarak iş dağılımı yapılıyor. Tasarım sürecinden, uygulamaya kadar projenin farklı alanlarında görevlendirilen kişilerin birbirine bilgi aktarması ve ekibin sık sık bir araya gelerek kolektif fikirlerle projeyi sürdürmesi amaçlanıyor.

Türk Hava Yolları Satış Ofisleri, Mey Meyhane Projeleri, Turkcell Diyalog Müzesi, Efes Deneyim Merkezi, Skyland Sanat Merkezi tasarım sürecinde dahil olduğum projeler arasında. 2018 yılında çalıştığımız Skyland Sanat Merkezi Projesi tüm ekiple birlikte beni de çok heyecanlandıran bir projeydi. Kenti geliştiren ve besleyen önemli elemanlar kamusal alanlar ve sanat projeleridir. Bu projede de yaş farkı gözetmeksizin şehirde yaşayanların ulaşılabilir bir işletme modeliyle sanata erişmesi amaçlandı. Kullanıcıların, sanatsal aktivitelere erişiminin yanısıra etkileşimlere izin verecek ve hatta çarpışmalar yaratacak mimarisiyle yaratıcı süreçlerin önemli parçalarını oluşturmaları hedeflendi. Mimariyi birleştirici ve yaratıcılığı destekleyen bir araç olarak kullanarak sanat alanına yatırım yapmak isteyen müşterilerle çalışmak mimarlar için ülkemizde nadir karşılaşılan değerli projeleri oluşturuyor.

I-AM İstanbul, yetenekli, uzman ve genç bir ekipten oluşan, araştıran, sorgulayan ve çalışanların kendini geliştirmesine açık, eğlenceli bir ofis. Galata'da Kuledibi'ndeki konumuyla şehrin önemli bir tarihi bölgesinde bulunduğu için İstanbul'dan ve tarihinden kopmamış oluyor. Ofis içerisindeki güçlü iletişim profesyonel çalışmaların yanı sıra güzel arkadaşlıkların oluşmasını da beraberinde getiriyor. Sevdiğimiz insanlardan oluşan çalışkan ve özverili ekibin bir parçası olarak iş üretmek yoğun iş hayatında her çalışanın karşısına çıkmayan bir şans.


I-AM İstanbul'un Kurucu Ortakları ile...
Tasarım Ekibi ile...
Bu Haberi Sosyal Medyada Paylaşın
Yorumlar
Bu İçeriğe Yorum Yazın
Ad Soyad
E-posta
Yorum
Kalan karakter :