Erdinç Şahin

Anadolu Üniversitesi 2005 yılı mezunuyum. Okulu bitirdikten sonra 5-6 ay çalıştım. Daha sonra dil eğitimi için Londra'ya gittim. Geri döndükten sonra da farklı ofislerde bulundum. İstinye Park'taki Hugo Boss projesi dolayısıyla Ömer Beyler ile tanışıklığımız oldu. Ak-Asya AVM projesi gündeme gelince de Ömerler Mimarlık'a geçmeye karar verdim.

Bugün (cuma günü) tatlı günümüz. Mutfaktan sorumlu olan İnci Hanım bu konuda da görevini layığıyla yerine getiriyor. Burada ufak bir parantez açmakta da fayda var. Ömer Kurdak çok iyi bir aşçıdır ve daha önce yemekleri o hazırlardı. Balık çorbaları mı isterseniz, yani çoğu insanın yapamayacağı yemekler yerdik öğlenleri. Patronlarımız yaşamayı seven insanlar ve böyle ayrıntılara önem veriyorlar. Pek çok mimarlık ofisini gezip görmüşsünüzdür, iki senelik çalışan sayısı bile çok azdır. Onları bu ofisle karşılaştırmamak lazım. Az önce arkadaşlarla da konuşuyorduk, ben burayı kesinlikle bir ofis olarak görmüyorum. Burası daha çok bir aile ortamı gibi. Birbirimize çok yakınız. Patronlarımız hayattan zevk almayı gerçekten bilen insanlar. Bunu özellikle vurgulamak istiyorum. Yediklerinden, içtiklerinden tat alan, konuşmasını seven kişiler. Toplantının ortasında işin ucu bir anda Roma tarihine, oradan Orta Avrupa'daki filanca kentin güzelliklerine kayan bir sohbet ortamına kadar gider. Sohbet etmeyi sevmelerinin yanı sıra inanılmaz bir entelektüel altyapıları var. Özellikle Haluk Bey çok enteresandır. Bir kelime söylersiniz, onun nereden geldiğinden başlar, ilk kez nerede kullanıldığı, hangi dillere nasıl aksettiği ile devam eder. İşte bu hava bizi de motive ediyor.