Volkan Akmehmet
07 Ekim 2010
İstanbul Teknik Üniversitesi 2001 yılı mezunuyum. 2005'te ise YTÜ'de "Bilgisayar Ortamında Mimarlık" programında yüksek lisansımı tamamladım. İTÜ'deki ikinci senemde staj yeri ararken, hocam Arzu (Erdem) Hanım, Ömerler Mimarlık'ı tavsiye etti ve burada stajyer olarak işe başladım. Stajım tamamlanınca Ömer Kurdak işe devam etmemi istedi. Okulla birlikte iki sene kadar yarı zamanlı olarak çalışmaya devam ettim. Daha sonra mimar olan ağabeyimle ayrı bir şirket kurduk ve buradan ayrıldım. Sonrasında birkaç ofiste daha çalışmamın ardından Ömerler Mimarlık'a geri geldim, 4-5 yıldır da buradayım.
Pek çok ofis deneyimim oldu ama Ömerler Mimarlık bu konuda tek diyebilirim. Patron olduklarını hiçbir zaman hissettirmemişlerdir. Hep samimi bir ortam vardır. Yüksek lisans arkadaşım Ceren'i (Aydal Yücel) buraya çağırırken de "tamamen bir aile ortamı var, rahat olabilirsin" demiştim. Ast-üst ilişkisini hiçbir zaman hissetmedik. Bizim sektörde, insanların kendilerini bu kadar rahat hissederek çalışabilecekleri bir firma olduğunu da pek zannetmiyorum. Çok ekstrem bir durum olmadığı sürece kimse buradan ayrılmayı düşünmüyor. Aynı şekilde Ömerler Mimarlık da hiçbir zaman "ayrılmak durumundayız" türünden bir konuşma yapmamıştır.
Kurucu Ortaklar Ömer Kurdak - Ömer Somer ve Manevi Ortak Haluk Somer ile...
Bu Haberi Sosyal Medyada Paylaşın
Yorumlar
Bu İçeriğe Yorum Yazın