Murat Başımoğlu

07 Ekim 2010

Mimar Sinan Üniversitesi 2006 yılı mezunuyum. Aynı sene Bina Kürsüsü'nde yüksek lisans programına girdim. Bir sene kadar burada okuduktan sonra ideallerimle uyuşmadığını gördüm ve bu sefer mimarlık ile tasarım sorunlarına odaklanarak yüksek lisanstan geçen sene itibariyle mezun oldum. Ömerler Mimarlık'ın gerçekleştirdiği İstinye Park projesini incelemiştim. Yönetim şeması ve proje prensipleri bana uygun geldi. Zaten projenin başındaki insanlar da Akademi mezunuydu, dolayısıyla tasarım şeklimiz ve düşünme tarzımız uyuşuyordu. Projede sadece fiziksel çevre koşulları değil, çevreyle ilgili her türlü iletken dikkate alınmıştı. Kağıt üzerindeki bir proje değildi, bunların çevreye kazandıracağı avantajlar da göz önünde bulundurulmuştu. Günümüz teknolojisi incelenerek, bunun projeye nasıl yansıtabileceği üzerine düşünülmüştü. İşte bu özelliklerden dolayı Ömerler Mimarlık'a girmeye karar verdim ve 3 senedir de burada çalışıyorum.

Her zaman için hiyerarşik bir yapı olmak durumunda ama Ömer beyler bu kalıpları bir şekilde yıkmış. Tüm projeler üzerine konuşup tartışabiliyoruz. O bakımdan açık bir yapıya sahipler. Sonuçta bir ihtiyacı karşılamaya çalışıyoruz; müşteriyle konuşup doğru çözümü bulmamız gerekiyor. Bu anlamda Ömerler Mimarlık'ı yapıcı buluyorum. Proje devamlı değişebiliyor, basmakalıp bir hikaye üzerinden kurgulanmıyor. Bundan dolayı da çok başarılılar bence.

Buraya gelmenin başka bir nedeni daha var. Tezimi, çizgi romanın temsil sorunu üzerine hazırlamıştım. Keyifliydi ama bunun için aynı anda çalışabileceğim bir zemin de gerekliydi. Biz de alışveriş merkezleri ve toplu konut projeleri yapıyoruz ve temsil sorunu aslında bu hikayenin bir karede gösterilmesi. Çizgi romanda da bir kare vardır, yanında başka bir kare, onun yanında da başka bir kare. Mimarlık da böyle aslında.

2006 yılında İstinye Park'tan dolayı Ömerler Mimarlık ofis olarak gelişiyordu. O sene bir patlama yaşadılar. Şu anda da Fenerbehçe Arena projesi var ve yoğun olarak bunun üzerine çalışıyoruz. Ömerler Mimarlık bir tasarım ofisi. Şantiyelerde geziyoruz, projenin uygulanması ile ilgili uğraşıyoruz.

Şantiye çalışmasında bir dönem gelir art arda sabahlanılması gerekir ama sonuçta bu, mimari tasarım sürecinin belli bir dönemidir. Hangi firmaya giderseniz gidin, bu süreç aynıdır. Ama Ömerler Mimarlık kişiye önem verir ve kişisel yaşamı çok da kesintiye uğratmamak için belli çalışma saatleri vardır. Devamlı sabahlamak söz konusu değildir.

 

 

 


Kurucu Ortaklar Ömer Kurdak - Ömer Somer ve Manevi Ortak Haluk Somer ile...
Mimari Ekip
Yarışmalar ve Ödüller
Bu Haberi Sosyal Medyada Paylaşın
Yorumlar
Henüz yorum yapılmamış.
Bu İçeriğe Yorum Yazın
Ad Soyad
E-posta
Yorum
Kalan karakter :