İkametgah senedi Belediye'de geçersiz!

03 Haziran 2009



Bu yolla herkese ulaşmışlar mı?

Hayır. Anket yapıldığı sırada evde olmayan, treni kaçırmış örneğin. Bazıları ise, güvensizlik hissetmiş ve bilgi vermekten kaçınmış. Bu çok doğal, çünkü bugüne kadar devletin kapılarını çaldığı durumlarda başlarına hayırlı bir olay gelmemiş. Bazıları bilgi vermiş vermesine, fakat Belediye bu bilgilerle yetinmeyip bir de  kiracı olduklarını kanıtlayacak belgeler istemiş. Bu belgeler arasında kira kontratı yok. Olmaması mantıklı, çünkü Sulukule'de birbirine akraba olan tarafların kontrat yapma gibi bir alışkanlıkları yok. Ama işin garip yanı, Belediye'nin kabul ettiği belgeler arasında ikametgah senedi veya konutta kalanlara ait kimlik bildirme belgesi (Form 5) de yok! Yani mahalle muhtarında mevcut kayıtlar, Belediye nezdinde, bu insanların orada oturduğunun kanıtı değil.

Ne geçerli peki?

Projenin başlangıç tarihi olan Mayıs, Haziran, Temmuz 2005 tarihlerine ait elektrik, su, doğalgaz faturası, adrese kayıtlı telefon veya adrese yapılmış resmi bir tebligat.

Doğalgaz faturası mı? Bildiğim kadarıyla Sulukule'de doğalgaz yok?

Çok doğru, doğalgaz yok; dolayısıyla faturalarının da olması mümkün değil. Ama Belediye yine de istemekte bir sakınca görmedi!

Peki, belediyenin istediği diğer belgeler?

Elektrik ve su faturası getirebilen kiracı sayısı parmakla gösterilecek kadar azdı, çünkü sayaçlar kiracılar adına kayıtlı değil. Mahallede çoğu ev aynı avluya açılan küçük birim hanelerin bir arada yaşadığı yapılardan oluşuyor. Her yapıda ev sahibinin üstüne kayıtlı tek bir sayaç var, yani tek bir fatura geliyor. Ev sahibi avlu çevresinde yerleşik hanelerden parayı topluyor ve ödüyor.

"Adrese yapılmış resmi tebligat"ın ne olabileceği hakkında ise, mahallelinin hiçbir fikri yoktu. Yerel yönetim de kiracıların fikir sahibi olması için hiçbir şey yapmadı.

Zaten Belediye bu mahalledeki yaşama biçimini hiçbir zaman anlamadı, anlamak istemedi. "Sosyal projeciler"e göre her adreste tek bir hak sahibi olmalıydı. Oysa avlu sistemi nedeniyle aynı adresten 8-9 hak sahibi birim çıktığı oluyordu. Mahalledeki hayatı anlamaya çalışmayan yerel yönetim bu durumu hep bir "aldatma girişimi" olarak yorumladı ve mahallenin "ev dağıtıldığını duyan" işgalcilerin akınına uğradığını ileri sürdü.


Roman Kültürünü Geliştirme ve Dayanışma Derneği Başkanı Şükrü Pündük ile...
Sulukule Platformu'ndan Aslı Kıyak İngin ile...
Sulukule Platformu'ndan Neşe Ozan İle
İBB KUDEB Müdürü Mehmet Şimşek Deniz ile...
Avukat Hilal Kuey ile...
Erbatur Çavuşoğlu'nun kaleminden...
Bu Haberi Sosyal Medyada Paylaşın
Yorumlar
Henüz yorum yapılmamış.
Bu İçeriğe Yorum Yazın
Ad Soyad
E-posta
Yorum
Kalan karakter :