Sulukule'deki durumu sizin gözünüzle özetleyecek olursak?
Eski bir tarihi geçmişe sahip olan Sulukule, çok sayıda sivil mimarlık örneğini içinde barındıran bir mahalle dokusu. Tarihi Yarımada tamamen SİT alanı olduğundan Sulukule de SİT alanı ve ayrıca UNESCO Sur Tecrit Alanı içinde. Aynı zamanda bölge koruma amaçlı bir imar planına sahip.
Sulukule bütün bunların yanı sıra 5366 Sayılı Yıpranan Tarihi ve Kültürel Taşınmaz Varlıkların Yenilenerek Korunması ve Yaşatılarak Kullanılması Hakkında yasa uyarınca, Fatih ilçe Belediyesi tarafından önerilen, İstanbul Büyükşehir Belediyesi tarafından tasdik edilen ve Bakanlar Kurulu tarafından onaylanan bir kentsel yenileme alanı.
Mahalledeki yapı stoğu içinde sanat tarihi açısından hiçbir özellik arz etmeyen binalar da var. Bunlar 70li-80li yıllarda yapılmış yapılar. Fakat bunların yanı sıra Sulukule'de
Bizim geleneksel konut mimarimizi yansıtan 100-150 yıllık yapılar da var. Kentsel yenileme alanı ilan edilen bölgelerde analiz çalışmalarının çok iyi yapılması gerektiğini düşünüyoruz. Yani kimliksiz yapılarla, tescilli eserlerin birbirinden ayırmak gerek, aynı muameleyi her iki gruba da yapamayız.
Ancak bu alanda şimdiye kadar yapılan uygulamalar genel bir uygulama şeklinde tezahür etti ve mahallede çok sayıda yıkım yapıldı. İBB KUDEB olarak bu yıkımlara bizim de itirazlarımız oldu. Çünkü tescilli eserler bilinçli bir biçimde korumamız gerek kültür miraslarıdır.
KUDEB, nasıl Sulukule ile ilgilenmeye başladı?
İnsan Yerleşimleri Derneği ile birlikte parsel sahipleri bize geldiler. Görüşmemiz sırasında basit onarımın nasıl yapılacağını anlattık ve onların "onarım yapmak istiyorum" şeklindeki müracaatlarını aldık. Sonra kurullardan bu yapıların grup tayinlerini çıkardık ve resmi onarım izin belgelerini yapı iskele belgesi ile tanzim ederek, doğru prototipler ortaya koymak için onarımlara başladık.
Üç evi, KUDEB'in Süleymaniye ve Zeyrek'teki ahşap atölyelerinin desteğiyle onardık. Şu anda iskele kurduğumuz 3 tane yapı var ve bir tane ev için de çalışmalarımızı sürüyor. Bu yedi evin resmi onarım izin belgelerini KUDEB olarak verdik.
Kısacası Sulukule'de sadece izin belgesi vermekle yetinmedik aynı zamanda KUDEB olarak bu yapıları kedimiz onardık. Çünkü oradaki insanların restorasyon yapacak ne maddi güçleri ne de konu hakkında bilgileri var. O yüzden biz Sulukule'de hem belgeleme, hem çizim hem de onarım çalışmalarını yaptık. Bu süreçte de sivil toplum kuruluşlarıyla, özellikle de İnsan Yerleşimleri Derneği ile birlikte hareket ettik. Parsel sahipleriyle de basit onarım konusunda görüşmeler hala devam ediyor, parsel sahipleri bize müracaat etmeye devam ediyor... Fakat üzülerek şahit olduk ki; bölgede iki tane evi onardıktan sonra eski bina sahipleri, bize başvurmadıkları için pişman oldular...
KUDEB'in onardığı evler sizce nasıl bir anlam taşıyor?
KUDEB onardığı evlerle en azından onarımın nasıl yapılması gerektiğini göstermiş oldu.
Fatih Belediyesi, KUDEB'in Sulukule'deki çalışmaları hakkında görüş bildirdi mi size?
Fatih Belediyesi ile parsellerin korunması, eski eserlerin yıkılmaması aksine onarılması, bölgede sonradan yapılmış eski kent dokusuna uymayan yapıların yerine ise geleneksel mahalle dokusuna uygun cephelerin ve oranların yapılması konusunda sözel bir mutabakata vardık.
5366 sayılı yasaya göre, bir yerin kentsel yenileme alanı ilan edilmesi oradaki kültür varlığının ortadan kalkması ya da değiştirilmesi anlamına gelmiyor, eğer tescilli bir yapı var ise o yapıyı korumak gerek. Biz bunu yapmaya çalışıyoruz ve kentsel yenileme alanlarındaki eski eserlere azami saygının gösterilmesini ve orda oluşacak yeni kent dokusunun da tüm mahalle dokusuna uygun olacak şekilde yenilenmesini ve değişmesi istiyoruz.