“‘Mimarın dediği olur!’ gibi egolarımız yok”
04 Ağustos 2011
Ongun|Caglayan'ın ilk projesinin müşterisi kimdi ve bu işin size gelmesini sağlayan neydi?
Sonat Ongun: Borusan'dı ve bağlantılarımız üzerinden geldi. Önceki işlerimiz üzerinden değil ama; yakın çevremizden biri vasıtası ile geldi. Bizim işleyişimizi bilen ve tavsiye eden biri sayesinde aldık.
Umut Çağlayan: Tam da işimizi kurduğumuz dönemdi. Sonat ile sürekli nasıl devam edebileceğimizi, kendimizi ne kadar finanse edebileceğimizi konuşuyorduk. İş, tam da o sırada geldi.
Tam anlamıyla şansınız yaver gitmiş olsa gerek…
SO: Kesinlikle! Hani derler ya "Bebek kısmeti ile gelir" diye… Bizimki de öyle oldu.
UÇ: İlk başta şanstı ama biz o müşteri ile hala çalışıyoruz. 4 senedir hiç bırakmadılar bizi! Bir kere açılınca kapı, işlerimizin devamı hep geldi.
Mimar ile müşterinin kafa yapılarının ve beklentilerinin uyuşmasının, dolayısıyla işlerin süreklilik arz etmesinin ilgili büro için çok önemli olduğu söylenir. Sizin durumunuzda bunu sağlayan parametreler neler?
SO: Konut veya restaurant gibi işlerde, müşteriniz ile kafa yapınızın uyuşması ve hatta bir arkadaşlık ilişkisi geliştirmeniz beklenebilir. Özellikle de ev yapıyorsanız, o arkadaşlık ilişkisini kurmak önemsenir. Müşterinizi ne kadar iyi tanırsanız, onun ihtiyacını karşılayacak mekanı o kadar rahatlıkla tasarlayabiliyorsunuz. Ama tabi kurumsal müşterilerde işin doğası çok farklı oluyor.
UÇ: Burada koşulsuz şartsız müşteri memnuniyetini yakalayabilmek bizim için çok önemli… Proje başlangıcında müşteriyi iyi dinleyip iyi analiz edebilmek, ne istediğini anlayarak doğru projelendirebilmek gerek. Sonat'ın da benim de "Mimarın dediği olur" gibi egolarımız yok! Biz sadece mimar olarak yönlendirebiliriz: Kafalarındakini alıp kağıda dökeriz. Zaten üç aşağı beş yukarı taleplerini anlamış oluruz; çok aşırı bir şey olursa da "Şöyle yaparsak daha doğru olur" deriz.
Peki bu noktada müşteri seçimi de mimarlar için çok önemli hale gelmiş olmuyor mu? Beklentilerinizin hiç uyuşmadığı bir müşterinin memnuniyetini nasıl sağlayabilirsiniz?
SO: Şansımıza hiç öyle bir müşterimiz olmadı. Kaldı ki karşınızdaki insanı doğru yönlendirebilmek de önemli…
UÇ: Gerçekten çok zor müşterilerimiz oldu ama onlarla da asgari müşterekte buluştuk. Zaten bir mekanın işlevi belli ve müşterinin kafasında bir şeyler varsa, hele ki onu doğru anlatabiliyorsa, sonunda ne çıkacağı ortada oluyor. Eğer kafasındaki kötü bir şey ise… Ama hiç denk gelmedi öyle bir şey. Genelde tüm müşterilerimiz kurumsal ve belli bir çizginin üstünde olduğu için belki de…
Sonat Ongun ve Umut Çağlayan Hakkında
Mimarlık Pratiklerinin Dinamikleri Üzerine
Ongun|Caglayan’ın Müşteri Memnuniyeti ve Başarı Denklemi
Mikro Ölçekten Makro Ölçeğe: Mobilya, İç Mekan ve Yapı Tasarımı Üzerine
Bu Haberi Sosyal Medyada Paylaşın
Yorumlar
Bu İçeriğe Yorum Yazın