Mekan içine yerleştirilmiş 425 adet hoparlörün bitimsiz bir döngü içinde çaldığı bu disiplinler arası iş, bugün halen 20. yüzyıl müzik tarihinin en yenilikçi işlerinden biri sayılıyor. Ve bunda, yalnızca Corbusier ve kült kompozitör Varèse'nin değil, Corbusier'nin asistanı Xenakis'in de büyük payı bulunuyora benziyor.
Mimar ve mühendis olmasının ötesinde kompozitör olarak da çalışan Xenakis, Poème Électronique'i oluşturan iki parça arasında değişken bir ses kurgusu yerleştirdi. Çatırdayan közden ses örnekleri alan Xenakis bu kaydı, her yinelendiğinde farklı kombinasyonlarla çalacak şekilde kurguladı. Bugün "ses bulutu" olarak tanımlanan bu yaklaşım, döneminin ilk denemelerinden biri olarak tanınıyor.
Carlotta Darò'nun tanımı ile Philips Pavyonu, "cüretkar hatları algı büken görsel-işitsel cihazları kapsayan, ileride gerçekleştirilecek deneysel işler için yönelim belirleyen ve çevre ile ortama ilişkin konseptleri modern teknoloji vasıtasıyla keşfe çıkan eşsiz bir yaratım" idi.
Poème Électronique'ten kısa bir kesit dinlemek için tıklayınız.
Philip Pavyonu'nda gösterime sunulan görsel çalışmayı izlemek için tıklayınız.