Neden mimar olmak istediniz? Seçiminizden memnun musunuz?
DT: Pek çok başka mesleği yapabileceğimi düşünsem de yine mimarlık okurdum.
OÖ: Ben ürün tasarımcısı olmak istiyordum fakat o dönemde ürün tasarımı bölümünün puanı mimarlıktan daha yüksekti. Mimarlığa da son sıradan girebildim. Birinci sınıf çok kötü geçti. Rahmetli Ziya Tanalı final jürisinde çok üstüme gelmişti. O dönemde okulu bırakmayı bile düşündüm. Sonraki yıllarda mimarlığı sevmeye başladım. Fakat ürün tasarımı okumak istediğim için mimarlık ölçeğine alışmam zaman aldı. Bugüne dönersek, çok memnunum tabii.
HB: Üniversitedeki ilk derste hocalarımız önce nereli olduğumuzu, ardından mimarlığın kaçıncı tercihimiz olduğunu sormuştu. Bu soruya çok şaşırsam da mimarlığın ilk tercihim olduğunu söyleyip bununla gurur duymuştum. (Gülüyor) İlk tercihi olmadığı halde mimarlık okuyup, mimar olmaktan çok memnun olan ve hep mimarlık yapan da var. Mimarlık okuyup başka alanlarda çalışanlar da mevcut. Şu an dönüp bakınca sıralamanın hiçbir anlamının olmadığı düşünüyorum. Bölüme kaçıncı sıradan girdiğin ya da kaçıncı sırada mezun olduğun değil, ne yaptığın daha önemli. Mimarlık eğitimi insana farklı bir karakter ve bakış açısı kazandırıyor. Mimarlık okumamış olsam başka bir Heves olabilirdim. Hikayeyi geriye sarıp zamanda bir kırılmayla başka bir yol çizme fikri bana biraz ürkütücü geliyor. Mimarlık eğitiminin hayatın birçok alanına yansıyan olumlu şeyler kattığını düşünüyorum. Dolayısıyla mesleğin akademik ve pratik alanında üreten biri olarak başka bir alanda eğitim aldığımı hayal edemiyorum.
Mimarlık okumayı düşünen gençlere tavsiyeniz ne olurdu?
OÖ: Öncelikle bu mesleği yapmak isteyip istemediklerini tespit etmeliler. Çalışma masasını düzenlemek bile bir tasarım aktivitesi olarak değerlendirilebilir. Organizasyon dürtüsü içten içe sizi sürekli rahatsız ediyorsa ve buna çözüm arıyorsanız bu iş olur. Mimarlık eğitiminde de bu organizasyon nosyonu dayatılacağı için buna hazırlıklı olmanız lazım. Günümüz Türkiye’sinde mimarlık alanında korkunç bir rekabet söz konusu. Bir sürü üniversite ve bir sürü mezun var. Bu nedenle mimarlık, keyif almadan yapılabilecek bir noktada değil. Bunu hakikaten istediğinizden emin olmalısınız.
HB: Gençler arasında mimarlık, yaratıcılığa ve yeteneğe bağlı bir meslek gibi görülüyor. Ben ise daha çok araştırmaya dayalı olduğunu düşünüyorum. Üniversite sınavı sonrası tercih döneminde bir arkadaşımla ODTÜ tanıtım günlerine gitmiştim. Arkadaşım Türkiye derecesine sahipti ve mimarlık okumak istemesine rağmen ekonomik nedenlerden dolayı mühendislik tercih etmeyi düşünüyordu. Mimarlık fakültesinin tanıtım sunumu öncesinde standdaki hocalarla konuştuk. “Mimarlar ne yapar? Müfredatta ne tür dersler var? Mimarlık tarihi derslerinde çok kitap okumak gerekiyor mu?” gibi tuhaf sorular sorduk. Sonrasında bölüm tanıtımında, ODTÜ teknik bir okul olduğu için mimarlığın öğrenilebilir olduğuna ve yetenek gerekmediğine dair bir sunum yapıldı. Arkadaşım ikna olmadı ve soru-cevap kısmında söz alarak yeteneğimiz olup olmadığını nasıl anlayabileceğimizi sordu. Hocamız sunum sonrası bizi tekrar standa çağırarak arkadaşıma yeteneği olup olmadığını anlamak üzere bir test yapacağını söyledi. Sunumdan çıktık ve yetenek testine gittik. Fakat hocamız böyle bir testin var olduğuna inanıyorsak mimarlık okumamamız gerektiğini söyleyerek bizi şaşırttı. Arkadaşım bunun üzerine mühendislik okumayı tercih etti ve mühendis oldu. Ben ise mimar oldum. (Gülüyor) Küçüklüğümden beri mimarlığa meraklıydım. Bilgisayar oyunlarında mekânlar yaratmayı severdim. Böyle bir hayal dünyam vardı.
Peki siz iş görüşmelerinde başvuruları nasıl değerlendiriyorsunuz?
HB: Araştırma ve öğrenme yetisinin yetenekten daha önemli olduğunu düşünüyoruz. Portfolyo ise o kişiyi tanımamıza yardımcı oluyor. Mimarlıkta ekip içerisinde koordinasyon ve birlikte çalışma kabiliyeti çok önemli. Bu nedenle portfolyoya, o kişinin mimarlık görüşünü yansıtan, mülakatta soru-cevap ile anlayamayacağımız yanıtları gösteren bir doküman olarak bakıyoruz. Burada bir yetenek göstergesi ya da bir derecelendirme söz konusu değil. Süreç ve ekip içinde ne kadar uyumlu yer alabileceğini tespit etmek için bunu inceliyoruz.
Vakit ayırıp ofisinizi bize açtığınız için her birinize ayrı ayrı teşekkür ediyorum.
OÖ: Biz teşekkür ederiz.