Ünlü Mimarların "Sağ Kolları"
E. Seda KAYIM / 06 Ağustos 2010
Bir mimarlık ofisinde çalışmak, illa ki "bilgisayar operatörü" olmayı mı beraberinde getirir? Sonradan katıldığınız bir pratikte verimli kolektif bir birliktelik ile ilerleyen kariyer, nereye çıkar? Ünlü ofislerin önemli destekçilerine sorduk.
Görsel: Tayland'da düzenlenen "Architect'07 Fair"in posterleri, Tayland Jabjai Reklam Ajansı.
Mimarlık, muhtemelen ilgililerine en çok ve çeşitli kariyer imkanını tanıyan meslek alanlarından biri… Tasarım eğitimi almanın yarattığı disiplinler arası dağılma ve genişleme olanakları, özellikle "saha deneyimi" olan mimarların organizasyonel işlere karşı eğilim ve becerileri, disiplinin potansiyelleri dahilinde uğraş alanlarının –yetkinliğinden görece az şey kaybederek- ne denli farklılaşabileceğine dair yalnızca bir iki genel örnek… Bu genellemeyi, bazı fotoğrafçıların hak vereceği bazılarının ise şiddetle karşı çıkacağı bir başka özel örneğe, dünyanın en iyi fotoğrafçılarının çoğunlukla mimar veya mimarlık eğitimi almış olanlar arasından çıktığı iddiasına dahi bağlamak mümkün.
Ancak bu dosyanın amacı, halihazırda "kabarık bir ego"ya denk düşen mimarlık mesleğinin "ne de sınırsız bir üretim mecrası" olduğunu vurgulamak elbette değil. Ya da belki şöyle söylemek gerek: Bu dosya, dışarıdan katıldığımız bir büro pratiğinin sınırlı gibi gözüken müdahale alanları içerisinde ne şekilde dönüştürülebileceğine (ya da dönüştürülemeyeceğine), diğer yandan da hayal edilen kısıtlar eşliğinde büyütülür gibi gözüken kariyerlerin aslında ne gibi potansiyeller ve olanaklar inşa edebileceğine (veya edemeyeceğine) odaklanmak için hazırlandı.
Kısacası, tanınır/bilinir bir "ofis tabelası"nın arkasında çalışan önemli aktörlere, ünlü pratiklerin arkasındaki en büyük destekçilere, mimarların "sağ kol"larına mikrofon uzatmak için…
Türkiye'de hatırı sayılır, adı-sanı bilinir ve daha da önemlisi adı-sanı bir veya birkaç mimar ile özdeşleşmiş ofislerin en deneyimlisi veya ortağı olan, yürütülen pratik üzerinde büyük ölçüde hak ve/veya söz sahibi mimarlara, pozisyonlarını ne şekilde algıladıklarını ve o pozisyonun –dışarından gözlemlenenden bağımsız olarak- aslında tam da ne demek olduğunu sorduk. Farklı pratikler içerisinde inşa edilen etkili pozisyonların ne şekilde birbirinden ayrıştığını anlayabilmek için ise her bir isme benzer bir set soru gönderdik. Sonuç olarak bugün mezun olmuş veya gelecekte mezun olacak mimarlara, mimar adaylarına, kendi ofislerini açacakları ya da başka pratikler içerisinde sessiz-sedasız üretime eklemlenecekleri bir kariyerden daha farklı ve hala değerli seçeneklerin de var olabileceğini göstermek istedik.
EAA'dan Gonca Paşolar ile Uras + Dilekci'den Salih Küçüktuna, bizim için "ortaklığın" gerçekten hangi ölçekte bir sorumluluğa ve sahiplenme duygusuna denk düştüğünü aktardılar. Boran Ekinci Mimarlık'tan Sasan Sahafi, bir ofisin "en eskisi" olmanın görece ne denli önemli olduğununa (veya bazen de olmadığına) parmak bastı; iş birlikteliğinin yürüdüğü ortamın illa ki bir hiyerarşi kurgulamadan da ayakta tutulabileceğine değindi. Koolhaas'ın OMA'sının eski New York ofisi yürütücüsü Joshua Prince-Ramus ise, Businessweek'in tam da bu minvaldeki sorularını cevapladı ve piyasada "Rem olmak" ve "Rem olmamak" ne demektir açıkladı.
EAA'nın Ortaklarından Gonca Paşolar
Uras + Dilekci'nin Ortaklarından Salih Küçüktuna
Boran Ekinci Mimarlık'tan Sasan Sahafi
OMA'nın Eski Ortaklarından Joshua Prince-Ramus
Bu Haberi Sosyal Medyada Paylaşın
Yorumlar
Bu İçeriğe Yorum Yazın