Karanlık Oda

Fotoğraf : Mert Uslu, Mimar

Ursula Le Guin’ın Mülksüzler romanında Odo ”Bütün olmak parça olmaktır; gerçek yolculuk geri dönüştür” der. Bütünü oluşturan bir parça mıyım bilmiyorum fakat gitmek kadar geri dönüşün de önemli olduğunu biliyorum. Çocukluğumdan hatırladığım; zorlanarak çok yüksek bir dağa çıktığımda, ilk aklıma gelenin geriye bakıp buradan aşağı inemeyeceğim olduğu. Hala zaman zaman rüyalarımda var olur bu kesit. İnsan her daim planlar yapar, bunların bir kısmı gerçekleşir bir kısmıysa sadece kurguda kalır. Bu planlar tüm yolculuğu soyuttan somuta evriltir. Fotoğraf da bu yolculukta an’ları soyuttan somuta evrilten bir eylemdir benim için. Yolculuğumdaki bazı an’ların sonsuza kadar benimle kalmasını sağlayan ve böylece onu somut bir gerçekliğe dönüştüren büyülü bir eylem. Bu eylemde yer alan her an, yolculuğumun kağıda aktarılmış küçük bir parçası esasında. Yolun gerçekliğini bu küçük parçalara dönüp baktıkça daha net kavrıyorum. Bakıp görmekle denklanşöre basmak arasında geçen o küçücük an’ı yakalamak ve onu somutlaştırmak, tasarıma dair giderek yoğunlaşan yolculuğuma tat katan mistik bir haz… Geri dönüşü düşünmek her ne kadar insanı korkutsa da, belgelenen her küçük an’ı geriye dönüp toplamak ve elinde var olanlar üzerine düşünmek Odo’nun gerçek yolculuğu geriye dönüşle ilişkilendirmesinin bir nedenidir belki de…