Üç sene önce YTÜ'den mezun oldum. Okuduğum sırada da çalışıyordum, mezun olduktan sonra da üç-dört büroda görev aldım. Gökhan Avcıoğlu'nu ise okuldan tanıyordum, burada çalışmaya başlamam da bu tanışıklığın üzerine oldu. Dışarıda gördüğüm, çalıştığım bürolardaki projelerden çok farklı işler ortaya konuluyor burada. GAD'da projenin tasarım aşaması, fikrin ortaya çıkış şekilleri ve uygulama geçişindeki pratikler çok farklı. Maddi kaygılar daha az göz önünde tutularak, tasarım kaygılı ürünler ortaya çıkarılıyor ve böyle olması benim daha çok hoşuma gidiyor. Buradaki projelerin tadına doyum olmuyor.
Şu an, eskiden Yapı-Endüstri Merkezi'ne ait olan Pangaltı'daki bir binanın projeleriyle ilgileniyorum. İş yoğunluğumuz değişken oluyor; bazen 6-7 gibi çıksak da 9-10'a kadar çalışan arkadaşlarımız çoğunlukta. Elbette proje teslim zamanları sabahlayabiliyoruz. Yorucu olmasının haricinde oldukça keyifli bir çalışma ortamı var, zaten insanı GAD'da tutan da bu. Bunun ötesinde Gökhan Bey, iletişimi değişik birisi. Klasik patron kalıplarına uymuyor. Anlatmam mümkün değil, Gökhan Avcıoğlu'nu yaşamak lazım. İşe dair konuşabildiğiniz gibi, iş dışındaki konuları da paylaşabildiğiniz birisi olarak, Gökhan'ın patronluğu da keyiflidir.