Az önce ofisin kimliğinden bahsederken takım ruhunun önemini vurguladınız ve 8 yıldır aynı arkadaşlarla çalıştığınızı belirttiniz. Mimarlık ofislerinin temel sorunlarından biri de o çekirdek kadroyu oluşturamamaktır. Bunu nasıl başardınız?
Hakan Habif: İyi insanlara denk gelmek, zaman içinde birbiriyle anlaşabilmek bence büyük ölçüde şans. Sonra da tabi karşılıklı sevgi, saygı, anlayış geliyor. Siz özveride bulunuyorsunuz, karşı taraf özveride bulunuyor.
Hande Karakaş: İş anlamında tamamen kurumsal olduğumuza inanıyorum ama ofiste öyle kurumsal, resmi bir hava olmadığı ve herkes o disipline sahip olduğu için bu işin ilerlemesini büyük ölçüde kolaylaştırıyor.
HakanH: İşe ne kadar kurumsal bakabilsek de içimizde amatör bir ruh var. Dediğim gibi bazı projede yönetici Hande, bazısında ben, bazısında Erhan. Hande’yi tanıyıp beni tanımayan işveren var. Bizde ilk toplantıdan son gün helalleşene kadar her şeyle aynı kişi ilgilenir. Bütçesiyle, ödemeyi almasıyla, taşeronlara yapılacak ödemenin sıralanmasıyla...
HandeK: O imajın arkasındaki süreci nasıl yönettiğiniz çok önemli. Çünkü bir yandan da işverenle taşeron arasındaki dengeyi sağlamanız bekleniyor. O imaja ulaşmanızı sağladığı için arka planda en önemli şey bence o. Bizim bunu çok dengeli yürüttüğümüze inanıyorum.
Yeni projeleri genelde nasıl elde ediyorsunuz?
HakanH: Basında pek yer almıyoruz, öyle sosyal bir çevreden beslendiğimiz de söylenemez. Bu tamamen kulaktan kulağa, projeleri görmekle oluşan bir şey. Öyle muazzam bir iş akışımız yok ama kendimize yetecek derecede proje yapıyoruz. Zaten senede kaliteli yapabildiğimiz maksimum 4 ya da 5 iş olabiliyor. Bu sayı da +/- 1’le her sene yakalanıyor. Fazlasını yaptığımız zaman kaliteden ödün vermeye başlıyoruz. O nedenle bilerek bu ölçeğe indirdik.
Dolayısıyla yeni bir işveren sizi aradığında projelerinizi görüp size ulaşmış oluyor ve inisiyatifi size veriyor.
HakanH: Evet, biz de olabildiğince adil davranıp bu güveni suistimal etmiyoruz.
Zaten ofis tasarımları birebir müşteriyle görüşerek ilerleyecek bir süreç.
HakanH: Tabi, müşterinin kafasında ufak bir soru işareti de varsa, planı çözdükten sonra kalmıyor. Planı gerçekten çok hızlı ve çok doğru çözüyoruz. Dekorasyon kısmı beğeniye göre kişiden kişiye değişiyor ama onda da zaten apayrı bir tarz isteyen bizi seçmiyor. Dolayısıyla bu kısmı da 1-2 sunumda geçmiş oluyoruz.