Özetle PIN ne tür hizmetler sunuyor?
Güvenç Topçuoğlu: Uzmanlaşmak istediğimiz alanlar bir süre sonra illa ki kendini belirleyecek. Ama biz her türlü projeyi yapan mimarlardan değiliz çünkü şu an için öyle bir ölçeğimiz yok.
Ama daha spesifik projeler konusunda da avantaj sahibisiniz...
Güvenç: Tecrübe olarak bakarsak; havalimanları, tren istasyonları, hastaneler, büyük ölçekli master planlar, ekonomik kalkınma çerçeveleri gibi çok farklı ölçeklerde tecrübe sahibiyiz. Tabi ki bunların hepsini yapamayız ama önümüze bir havalimanı projesi geldiğinde, ekibi çabuk ve verimli bir şekilde kullanabilecek, senaryo sürecini a’dan z’ye ortaya koyabilecek deneyime sahibiz. En önemli avantajlarımızdan birisi, beraber çalışabileceğimiz uzmanlara erişebilir konumda olmamız. Hepimizin farklı tecrübelere sahip olması, benim uzun süre Londra'da bulunup BuroHappold gibi bir mühendislik şirketiyle çalışma içerisine girmiş olmam gibi bir birikim söz konusu...
"Deneyimlerimizden edindiğimiz sonuç, işleri istediğimiz kalitede üretiyor olduğumuz"
Önümüzdeki dönem için aklımızda 1-2 şey daha var demiştiniz. Bunları da öğrenebilir miyiz?
Salih Küçüktuna: Şu ana kadarki deneyimlerimizden edindiğimiz sonuç, işleri istediğimiz kalitede üretiyor olduğumuz. Ekibe eklenen profesyonellerle bu işbirliğini nasıl daha etkili hale getirebileceğimiz üzerine kafa yoruyoruz. İş yaptığınız kişiler sizden çok hızlı ve esnek refleksler bekliyor. Proje kendi içinde hızla dönüşebiliyor. Bir de Türkiye’nin kendine özgü dinamikleri var. Bunlara en iyi ve en hızlı şekilde cevap verecek stratejiler üretmeye çalışıyoruz. Bunun yanında mimarlığın, tasarımın, sanatın kesiştiği birtakım etkinlikler söz konusu; bienaller, sanat fuarları vs. Bu alanı şu anda biraz kurak görüyorum. Tabi bu Türkiye'nin içinde bulunduğu koşullarla da ilişkili. Bir sürü değerli insan bu işe katkı sağlamaya çalışırken yeterince destek görmüyor. Biz de bunu kendi kişisel çabalarımızla sağlamaya çalışıyoruz. Başka insanları bu işin içerisine çekip, bir şeyler üretiyoruz. Bu literatüre yaptığımız her katkı bir katma değer yaratıyor. Amacımız mimarlar arasındaki dayanışmayı artırmak. Küçük gruplardan çıkıp, biraz daha tabana yayılmalı bu iş. Türkiye'de mimarlar hep müteahhitlerin bilgisizliğinden şikayet eder, kendilerini kötü iş üretmeye zorlamakla suçlar. Aslında bu insanlara ulaşıp mimarlık kültürünü yaymamız gerekir. Bunu sağlamak için de çeşitli kanallarda üretim yapmalısınız. Sadece bina değil, söz de üretebilmeniz gerek…
Güvenç: Geçen yıl geleceğin şehirleri üzerine bir sunum yapmıştık. Sonrasında bazı belediyeler bize gelip, bir sonraki aşamada ne yapabiliriz diye bizden fikir almaya başladılar.
Kamu için pek çok proje geliştirdiniz. İlk yapınız da bir kamu binası mı olacak?
Salih: Hayır, ilk yapımız Muğla Akyaka'da bir konut. Sahibi sevdiğimiz bir dostumuz. Bileşeni olarak konteynerden bir garajı var. Yerel müteahhidin işi bizim kadar önemsediği, mülk sahibinin yapının mimarisinden heyecan duyduğu, bütçe kontrollü, ilginç bir iş modeli... Kısıtlı bütçeyle yapılmasına rağmen, konut olmanın ötesinde bir ‘ev’. İçinde yaşayan kişinin hikayenin parçası olacağı, kendi hikayesini de içinde barındıran, güzel bir lokasyona sahip, ham malzemelerle üretilen, nitelikli ve güzel bir iş. İlginç süreçlerden geçti, halen çok ilginç şeylerle karşılaşıyoruz ama iyi bir noktaya geldik. Birkaç ay içerisinde tamamlanacak. Onun haricinde Emir Uras'la birlikte ürettiğimiz, ruhsat aşamasında olan birkaç projemiz var.
Fikret Sungay: Bunun dışında bazı kentsel dönüşüm projeleri üzerine çalışıyoruz. Üst Bostancı bölgesinde yer alan bu projede ilk defa o ölçekte bir yeşil bina üretiyoruz. Önümüzdeki 1,5 sene içerisinde böyle peşi sıra pek çok projemiz olacak.
Güvenç: Londra’daki projemiz de Türkiye için ilginç bir örnek. Oradaki süreç buradan biraz daha farklı. Çok uzun soluklu bir planlama süreci var ve ölçeğe göre düşük gelirlilere de hitap eden yapılar yapmak durumundasınız. Olimpiyattan sonra özellikle Doğu Londra bölgesi ciddi bir dönüşüm içinde. Çok iyi bir altyapıya sahip bu bölge için belediye yirmi yıllık bir master plan hazırladı. Biz de bu plan çerçevesinde varolan bir yapıyı karma kullanımlı yeni bir yapıya dönüştüreceğiz. Zeminde ticari kullanıma ait birimler, onun üzerinde 6 daireden oluşan bir konut birimi yer alıyor. Şu an ön uygulama sürecindeyiz. Projenin önümüzdeki dönemde başka yatırımlarla büyüme ihtimali var. Onun dışında oradaki ekibin yapısına bağlı olarak, bizi entelektüel anlamda ileri taşıyacak kamu projelerine de sıcak bakıyoruz. Londra biraz içe kapalı, ilginç bir pazar. Yabancıların iş üretmesi çok kolay değil.
"Asıl amacımız İngiliz temelli bir mimarlık ofisi olmak"
Son dönemde Londra'da ofis açan birçok Türk mimarlık ofisi oldu.
Güvenç: Evet, Arolat, Tabanlıoğlu gibi isimler burada ofis açtı ama onların hedefi biraz daha farklı. Bu ofisler zaten uluslararası bir müşteri yelpazesine sahip. Onlarla birlikte proje üretme senaryolarını araştırıyorlar. Biz ise, dışarıdan yatırımcıdan ziyade yerele hizmet eden, oradaki planlama sürecini ve tasarım dilini bilen, yerel bir mimarlık şirketi gibi hareket etmek istiyoruz. Asıl amacımız İngiliz temelli bir mimarlık ofisi olmak.
Güvenç Topçuoğlu, Fikret Sungay, Salih Küçüktuna
Salih: Londra'da ofis mi açıyorsunuz diye soran çok oldu. Londra'da ofis açmak ile Londra ofisi açmak arasında önemli bir fark var. Güvenç bunu çok güzel bir şekilde anlattı.
Güvenç: Şimdi Londra'da Brexit gibi farklı dinamikler söz konusu. Trump’ın başkanlığı Amerika’yı farklı yönlere çekecek, inanılmaz bir altyapı yatırımı bekleniyor. Biz de bu dinamikler içerisinde var olabilmenin yollarını arayacağız. Sonuçta İngiliz bazlı, o kültürden gelmiş bir mimarlık şirketi olmayı hedefliyoruz. İstanbul'da olmanın verdiği bazı avantajlar var. İki ofisin bir arada çalışmasının sağladığı başka avantajlar var. Çok dilli, çok disiplinli, çok kültürlü bir ofis olmak büyük avantaj. Önümüzde ilginç yollar var, o yollardan devam edeceğiz.
Salih: Londra'da ofis açma konusunda heyecan verici bir sürü şey varken, olay direkt bir Türk şirketinin Londra'ya yatırım yapmasına dönüşüyor. Öyle bir şey yok halbuki...
Güvenç: Zaten biz 17 senedir bir şekilde oradayız. Burada PIN'i nasıl yaptıysak, orada da aynı şekilde ilerleyeceğiz. Farklı bir kültürde iş almak kesinlikle kolay değil. Orada insanlar sizin daha önce ne yaptığınıza çok bakıyor. Böyle bir işin altına girebilmeniz için iyi bir sicilinizin olması lazım. O yüzden projeleri başarılı bir şekilde sonuçlandırabilmek bizim için çok çok önemli.