Özellikle projelerin tasarım aşamasında nelerden besleniyorsunuz? Hangi kaynaklardan, hangi yöntemlerden?
OE: Mimarın beslenebileceği o kadar çok alan var ki, ama özünde bu kaynaklar hayatın kendisidir. Örneğin, bu takside geçen bir sohbet bile olabilir. Hayatı hayat yapan, yaşamı anlamlı kılan her şeyden beslenir mimarlık. Bunun içinde tabii ki edebiyat var, müzik var, resim var…
UF: Tüm disiplinlerden beslenebilir aslında.
OE: Her şeye rağmen mimarlığı özellikle bu ülkede yapmaya inanıyoruz. Ama örneğin, mimarlar için çizilen klişelere inanmıyoruz. Mesela mimarların mutlaka siyah giymesi gerektiğine inanmıyoruz. (Gülüyor)
“Sadece son 4 yılda, 2,5 milyon metrekarelik bir alan üzerinde proje üretmişiz”
ACE Mimarlık gelecek hedefleri nelerdir? İstanbul’da ya da başka bir bölgede faaliyetlerinizi geliştirmek hedeflerinizin arasında var mı?
OE: Ülke olarak irrasyonel bir dönemden geçiyoruz. Şu anda, içinde bulunduğumuz duruma ‘kriz’ diyoruz ama daha öncesinde de çok normal bir durumda değildik zaten. Çünkü Türkiye’de korkunç boyutta projeler yapıldı, üretildi. Biz sadece son 4 yılda 2,5 milyon metrekarelik bir alan üzerinde proje üretmişiz. Ve bunların çoğu da inşa edildi, içlerinde yapımı hala devam edenler de var. Açıkçası bizim bu yoğunlukta başka pazarlara, başka coğrafyalara ne ihtiyacımız, ne de onlarla ilgilenecek zamanımız oldu. Kısa vadede yurt dışı ile ilgili iş geliştirme faaliyetlerimize ağırlık vermeye başladık. Yurt içinde de İzmir’de bir irtibat ofisi açma sürecindeyiz. İlk başta küçük bir kadro yer alacak orada.
ND: Daha resmi açılışı yapmadık ama onun dışında her şey tamam.
OE: Daha sonraki süreçte bir İstanbul ofisi düşünüyoruz ama öncelikle daha uzun vadeli düşünüp ofisi gelecek nesillere nasıl aktarabileceğimiz üzerine kafa yoruyoruz. Biz emeklilik sürecine girdiğimizde ACE Mimarlık’ı şahıslardan bağımsız bir markaya dönüştürüp başkalarına teslim etme düşüncemiz var. Yurt dışında nesiller boyu devam eden ofisler var.
Güncel projelerinden de biraz söz edelim… Ofisin gündeminde neler var?
OE: Şu anda Bodrum’da bir butik otel projesi yapıyoruz. Çok keyifli. 8 bin m2 toplam inşaat alanına sahip, denize sıfır bir otel projesi. Ankara’da büyük bir karma kullanım projemiz devam ediyor. İstanbul’da da okul ve hastane projelerimiz devam ediyor.
UF: Aynı zamanda iç mimari işlerimiz de ilerliyor.
OE: Bu arada biz ofiste daha önce sadece kendi çizdiğimiz projelerin iç mimari projelerini gerçekleştiriyorduk ama son 2 yıldır iç mekân tasarımı ile ilgili de faaliyet göstermeye başladık. Ofisteki ağırlığı da yavaş yavaş değişmeye başlıyor, iç mimari de iş yapma biçimi olarak keyifli bir mecra.