LOT Studio

Temel amacı çoğulcu bir yaklaşımla, birçok kişi birleşerek güç birliği yaratmak olan LOT Studio, mimar ve mühendislerden oluşan 11 kişilik bir ekibin iş bazlı ortaklık kurması hedefiyle biraraya gelmesiyle oluşturulan bir platform olarak yola çıktı. Ancak zamanla LOT Studio çatısı altındaki kişi sayısı azaldı ve resmi prosedürler gereği bir şirket olması gereken oluşum, kurucusu Erkan Akan tarafından bir şirkete dönüştürüldü.

LOT Studio’yu kurucusu Erkan Akan ve çalışmalarında kendisine destek veren Figen Öztürk’le konuştuk...

Nurullah Kaya: Öncelikle kendinizden, iş tecrübelerinizden ve eğitiminizden bahsetmenizi isteyeceğim. Sonra da ofisin kuruluş hikayesini dinlemek istiyoruz.

Erkan Akan: 2011’de Dokuz Eylül Üniversitesi Mimarlık Bölümü’nden mezun oldum. Ardından yaklaşık iki sene sonra İTÜ’de yüksek lisansa başladım. Eş zamanlı olarak LOT Studio’yu kurduk. Bir yandan işimi devam ettirip bir yandan da yüksek linsansı devam ettirmeye çabalıyordum. LOT Studio için temel amacımız canlı bir platform kurmaktı. 11 kişi olarak başladık, hemen sonrasında 12 kişi olduk. Kuruluş hikayesi ise benim lisans zamanıma dayanıyor diyebiliriz. O yıllarda birçok organizasyona girip çıkmak ve hatta şu anda da devam eden bazı organizasyonların başlamasına vesile olmak, bana bu kolektif üretim biçimini deneyimleme fırsatını sağladı. Sonrasında da benim iş yapma biçimimi şekillendirdi. Bu bir “beraber üretme” güdüsüydü aslında. Belki de tek başıma üretmek sıkıcı geldiğinden, birlikte üretmek her zaman tercih ettiğim bir format oldu. Beraber üretirken çok daha fazla geliştiğimi de düşünüyorum.

Figen Öztürk: Ben de Erkan ile aynı okuldan 2012 yılında mezun oldum. İTÜ Mimarlık Tarihi’nde yüksek lisansıma devam ederken restorasyon projelerinde çalıştım. Ve 2013 yılından beri arkeolojik alanlarda çalışıyorum. Halen İTÜ’de doktora çalışmama devam ediyorum. Akademik hayatımı sürdürürken mimarlık pratiği ile de bağlarımı koparmamaya çalıştım. 2017’den beri LOT’a destek veriyorum.