“Kendi çalışma hayatını tasarlama lüksü, büyük bir nimet. Ayrıca biz, gerçekten çok eğleniyoruz”

Burada, bu birliktelik içinde ve elbette kendi büronuzda çalışıyor olmanın size verdiği en önemli hazlar, hangileri?

Fatmagül A: Bir şeyleri bitirmek, her zaman çok güzel oluyor! Çünkü son dakikaya kadar bitmeyecekmiş gibi geliyor daima. Siz de son dakikaya kadar devam ediyorsunuz. Yani sanırım özellikle de ben… En son aşamasına kadar "Acaba şöyle mi olsaydı?" deyip kafamı takabiliyorum. Ama ne zamanki onu bitiriyoruz, o zaman insan kendisini çok rahatlamış hissediyor.

Evren A: Aslında geçenlerde ben de bu soruyu geçirdim içimden. Sabah ofise yürürken "Ne kadar da mutluyum!" diye düşünüyordum. Gerçekten! Acayip mutlu oldum! Tabi bunda ofise yürüyerek gelebilmenin de etkisi var. (gülüyor) Bu nedenle ofisi Etiler'e taşımamız çok iyi oldu. Benim için, kendi tasarladığım bir iş ortamında, ortak inisiyatifimizle seçtiğimiz ya da aldığımız işleri yapabilmek, kendi zamanımızda kendi projelerimizi üretebilmek çok değerli. Bunu hiçbir şeye değişmem. Bu inisiyatif meselesi, kendi çalışma hayatını tasarlama lüksü büyük bir nimet.



Fatmagül A: Bir de –belki komik kaçacak- ama biz çok eğleniyoruz. Yeni ofisimizin terası, özellikle akşamüstleri çok keyifli oluyor.

Evren A: Evet, hakikaten çok iyi vakit geçiriyoruz! Bilmiyorum Yasemin ne düşünüyor? (Beraber çalıştıkları mimara dönüyor ve gülüyorlar)

Fatmagül A: Burada çoğu zaman ciddi bir geyik dönüyor! (gülüyor) Ama şöyle bir şey de var: Biz Şevki Bey'in yanında çalışırken de çok eğleniyorduk.

Bu, elbette sizin ortaklığınızın sağladığı bir avantaj…

Evren A: Tabi ki, biz çok eski arkadaşız. Resmen birlikte büyüdük! Üniversite bir ne ki? Neredeyse 20 sene olacak…