“Bir “en iyi” – “en kötü” listesi oluşturduk ve sıkıntıları, bu listeyi hatırlayarak atlatabiliyoruz”

02 Temmuz 2010

O zamandan bu zamana neler yaşadınız? Aştığınız engeller ve karşılaştığınız en can sıkıcı sorunlar neler oldu?

Fatmagül A: Spesifik olarak "şu" diyemem ama, bu geçtiğimiz 5-6 sene içerisinde bir "best of" – "worst of" listesi oluşturduk kafamızda. "En sevdiğimiz iş veren" mesela… Veya "en kötü"sü… "Çalıştığımız en iyi marangoz" ya da "en iyi stajyerimiz" gibi… Bir takım şeyleri, bu listeyi hatırlayarak atlatabiliyorsunuz. Mesela bir şeye canınız çok sıkılıyor; "Şundan da mı kötüydü?" deyip, "Hayır!" cevabını verip yolunuza devam edebiliyorsunuz.

Evren A: Aslına bakarsanız epey bir yol kat ettik bence. Her şeyden evvel, müellifi olduğumuz binalarımız var artık. Bu, çok güzel bir şey. Gururla arkasında durabileceğimiz projeler yaptık.



Evren A: Mesleki anlamda gurur duyabileceğimiz işler yaptık. Çok anlamlı bir yarışmada, Murat Gündüz 2 Temmuz Canlar Anıtpark Yarışması'nda birincilik ödülü kazandık mesela! Öte yandan tek yönlü bir çalışma hayatı da değildi; akademik hayata da devam ettik. Onu da sürdürmeyi başardık ve bu da önemliydi. Sonra, ikimiz de evlendik! (gülüyorlar) Gene böyle kelle koltukta… Düğünden bir gün önce, yine garip bir proje için toplantıya girmemiz gerekiyordu mesela. Ve ben Fatmagül'e şöyle dediğimi hatırlıyorum: "Sen yarın evleniyorsun; git!" Sonra Fatmagül'ün bir kızı oldu!

Fatmagül A: Evet! Hamile ve ayağım kırık bir şekilde, hem de Temmuz sıcağında proje yetiştiriyordum.

Evren A: Biz tüm bu anlarda sürekli sabahlıyorduk. Çok acayip durumlardı… Ama çalışmaya devam ettik. Hayatın getirdiği bir sürü şey var… Ve yaş ilerledikçe bir sürü yükler, mutluluklar ve dikkat dağıtanlar giriyor insanın hayatına. Aslında şunu söylemeye çalışıyorum: Bu ofisi yürütme kararlılığımız o kadar baskın geldi ki, biz her koşulda devam ettik.

Fatmagül A: (Aysev'e sesleniyor) Belki bunu sen de ilk kez duyuyorsun. Daha ortaklığımızın ilk başlarında, çok da olmayacak bir teklif ile karşımıza çıktılar. Kartal'da toplu konuttu galiba… Çok kısıtlı da zamanımız var ve dolayısıyla iyi bir şeyler çıkartabilir miyiz, emin değiliz. Ben biraz daha bastırıyorum ve çok riskli! Evren'e şöyle dedim: "Eğer değmeyeceğini düşünüyorsan sen bırak! Ben çalışmaya devam ederim." Evren'in cevabı ise "Beraber başladıysak, kafama yatmasa bile seninle birlikte tamamlayacağım" oldu. "Sen orada çalışmaya devam ederken ben kalkıp gidemem." O gün işte tahmin etmiştim şirket kuracağımızı ve sonrasında çok eğleneceğimizi…


Açık Ofis'in Öncesi ve 'Şimdi'si
Deneyimleri ve "Başa Çıkma" Yöntemleri
Mesleki Ortam ve Üretim Üzerine...
Mimarlık Dünyasında Kadın Olmak
Bu Haberi Sosyal Medyada Paylaşın
Yorumlar
Henüz yorum yapılmamış.
Bu İçeriğe Yorum Yazın
Ad Soyad
E-posta
Yorum
Kalan karakter :