Hakkı Can Özkan

07 Mayıs 2010



2008 yılı Yıldız mezunuyum. DB Mimarlık'ta çalışmaya başlamama, bir öğrenci yarışmasında aldığım birincilik vesile oldu. Yarışmanın jürisinde Bünyamin Derman bulunuyordu. Yarışma sonrasında da ofise davet edildim. Zaten bu ofisi takip ediyordum ve Türkiye'deki en iyi on ofis arasında sıralandığından haberdardım. Bu yüzden memnuniyetle geldim ve çalışmaya başladım. Profesyonel anlamda ilk iş yerim de DB Mimarlık'tır.

Ben daha çok ön tasarım ve avan projeler üzerine çalışıyorum. Yaptığımız tasarımlar sonra uygulamacı arkadaşlar tarafından reel hale getiriliyor. Zaten mimarlıkta süreç, tasarım ve uygulama gruplarının bir arada ve koordineli çalışmasını gerektiren bir süreç. Ama tabi ki –projenin yoğunluğuna bağlı olarak- kendi tasarımlarımızın geçtiği aşamaları takip etme şansı bulamayabiliyoruz. Öte yandan işin farklı kısımlarında da rol oynayabilmeyi dilerdim. Özellikle de bir projeyi alıp tasarımından uygulamasına ve inşai sürecine kadar takip etmeyi, en azından gözlemlemeyi isterdim. Ne yazık ki şimdiye dek nasip olmadı.

Benim de planlarım, her mimarın dilekleri doğrultusunda: Kendime ait bir ofis açmak. Burada bir çoğumuzun düşü bu! Ama bunu gerçekleştirebilmek için de belli deneyimler edinmek ve belli aşamalardan geçmiş olmak lazım. Ben de en azından pişene kadar ofislerde çalışmanın önemli olduğunu düşünüyorum. Ama sürekli iş değiştirmek değil, uzun soluklu olarak "doğru" ofiste bulunmak taraftarıyım.


DB Mimarlık'ın Uzun Ama Bir O Kadar da Kısa "Tarih"i
Bir Mimarlık Ofisinin Potansiyelleri Neler Olabilir?
Mimarlık Üretiminin Türkiye'de Görülmeyen Yüzü, "Yönetim" Üzerine
Ve Dumankaya Reklamından Sonra...
"Çalışma Arkadaşları" Neler Dediler?
Bu Haberi Sosyal Medyada Paylaşın
Yorumlar
Henüz yorum yapılmamış.
Bu İçeriğe Yorum Yazın
Ad Soyad
E-posta
Yorum
Kalan karakter :