Saro Dionyan
07 Mayıs 2010
Ben DB Mimarlık'ta henüz çok yeniyim; herhalde daha dört ay falan oldu. Mimar Sinan mezunuyum; yüksek lisansım ise Yıldız'dan. DB Mimarlık'a gelmeden önce Arkides isimli bir firmada çalışmıştım. Bir süre de Teğet'te Mehmet Kütükçüoğlu ile birlikteydim ve ardından kendi ofisime çıktım. Son olarak da buraya geldim. DB Mimarlık'ta çalışma kararım ise biraz da mecburiyetten. Tekrar bir iş bulmam gerekiyordu; burada çalışan arkadaşlarım vardı ve başvurdum, başladım.
Dört aylık izlenimlerim doğrultusunda söyleyebilirim ki, şu anda Türkiye'de benzer ölçekli ofisler arasında büyük farklılıklar yok. Belki de çok ayrıksı bürolar vardır ama benim gördüklerim, iş mantığı, çalışma mantığı açısından birbirine benziyor. Bununla birlikte DB Mimarlık, daha önce çalıştığım ofislerden biraz daha kalabalık. Bu kalabalığa oranla daha organizasyonu daha zor ve aynı anda yürüyen daha fazla iş var. Tüm bunlar da bence şöyle bir avantaj getiriyor: Aynı anda çok sayıda farklı proje görebiliyorsunuz.
Çok sabahlamıyoruz. Burada da "genel ortalama" tutturulmuş durumda… (gülüyor) Ayda bir-iki kere sabahlamamız gerekiyor diyebilirim. Bunun dışında son dönemlerde daha fazla mesai yapıyoruz çünkü son bir aydır da çok yoğunuz. Zaten normal mesai saatlerimiz de sabah 9 – akşam 19:30 olduğu için halihazırda uzun.
DB Mimarlık'ın Uzun Ama Bir O Kadar da Kısa "Tarih"i
Bir Mimarlık Ofisinin Potansiyelleri Neler Olabilir?
Mimarlık Üretiminin Türkiye'de Görülmeyen Yüzü, "Yönetim" Üzerine
Ve Dumankaya Reklamından Sonra...
"Çalışma Arkadaşları" Neler Dediler?
Bu Haberi Sosyal Medyada Paylaşın
Yorumlar
Bu İçeriğe Yorum Yazın