NK: İlgi alanlarınızdan bahsetmişken web sitesindeki renk seçiminiz neden magenta? Ayrıca farklı kişisel ilgi alanlarınız neler?
MA: Bu ara eğitim yapıları üzerine çalışıyoruz. İlkokul, ortaokul ve lise döneminde psikolojik alt yapı anlamında hepsinin ayrı tarifli renk skalaları var. O konuda bir araştırma yapıyoruz şimdi. Hepsinin, derslerin bile renk tonu var. Benim Magenta’ya olan tutkum eskiden beri var. Magenta ne kırmızı ne mavi. Bu renklerde çok mühendislik havası var ama Magenta da hala genç bir ruh var, tasarım heyecanı var. Hatta ekip bir araştırmada buldukları eğitimdeki renk kartelası çalışmalarını gösterdiler bugün bana, Magenta skalada ilkokuldan ortaokula geçme arasında yer alıyor. Biz MAA olarak oradayız, yaratıcılığımız ise bu ruha sahip olmaktan geliyor herhalde. Bizim için Magenta enerji demek, ilham veren bir yanı var.
Tasarım benim hayatıma o kadar çok işlemiş ki ofis dışında akrilik resim yapıyorum, ahşap oyuyorum. Vakit yaratıp okumaya çalışıyorum. Doğaya kaçmayı, yalnız olmayı seviyorum. Önemli buluyorum kendi adıma o sessizliğe ihtiyacım olduğunu düşünüyorum. Hem kendimin hem de her şeyin sürdürülebilirliğini sağlamak adına. Hele daha da vaktim varsa çok da güzel yemek yaparım.
NK: Gelecek hedefleriniz arasında neler var?
MA: 5-10 yıllık hedeflerimiz arasında Londra ve Amerika var. Yakın projeksiyon hedeflerinde Seul’da bir proje daha olsun istiyoruz. Yarışmalar devam edecek, Kore’de şansımızı artıracak denemelerimiz var. Rusya ile görüşmelerimiz devam ediyor.
UD: Akademik çalışmalarınız devam ediyor mu?
MA: İTÜ’de lisans ve yüksek lisans stüdyoları açtım. Bilgi Üniversitesi’nde yüksek lisans dersleri verdim. Lisans döneminde akademik çalışmalarda yer aldım. Kendim stüdyo açmıyorsam da genelde bitirme jürilerine gidiyorum. Malzeme firmalarının açmış olduğu yarışmalar oluyor. Onlarda jüri üyeliği yaparak öğrencilerin gelişimlerine katkı sağladığımı düşünüyorum. Bu sene uluslararası konferansların yoğunluğu sebebiyle yapamadım bunları.
UD: Aslında ekip kurarken o akademik kariyerin de faydası oluyordur. Ekibe böyle dahil ettiğiniz biri oldu mu?
MA: Tabi oluyor, öğrenciniz olduğu için neyi nasıl yaptığını görüyorsunuz. MAA’da stajyerleri de özenle seçiyoruz. MAA’da staj yaptıktan sonra MAA ekibine katılan birçok kişi oldu. Potansiyelini, düşünce yapısını, çalışma şeklini görüyorsunuz. Bir dönem eğitiyorsunuz, yatırım yapıyorsunuz bir anlamda.
NK: Son olarak mimarlık öğrencilerine ya da mesleğe yeni başlamış olanlara ne söylemek istersiniz?
MA: Çok araştırsınlar ve çok meraklı olsunlar. İş imkânı yok, staj yapacak yer bulamıyoruz demesinler. Yarışmalara katılsınlar, fikir üretsinler, mimarlığa başka türlü fayda sağlayabilirler. Mimarlık sadece bina yapmak değil; malzeme araştırmaları yapabilirler. Ar-Ge’lere katılın, teknoloji firmaları ile ilişkiler kurun. Genelde tek bir öğreti gösterilir okulda; mimarlık bundan ibaret değil. Geçen gün konuşuyorduk ekibimizde: BIM konusunda uzman kişiler çıkmaya başlayınca BIM Hukuku diye bir şey de çıktı. Bu alanın mimarlar tarafından yönetilmesi daha doğru. İşte, yepyeni bir iş kolu. O yüzden meraklı olurlarsa, sordukları sorulara cevap aramaya çalışacak ve o sırada bir şeyler yaratacaklardır.