“Almanya’da, mimar bir arkadaşım ile birlikte yazları çobanlık yaptım”

07 Nisan 2011

Peki Almanya'da ne gibi işlerle uğraştınız?

Yapı Biyolojisi Enstitüsü'nde üç yıllık bir eğitim aldım. Alman Eğitim Bakanlığı'na bağlı "yapı biyoloğu" titrini veren tek kurumdu burası. Eğitimim henüz sürerken, yine enstitünün başındaki Prof. Anton Schneider'in aracılığı ile, Almanya'da 20 yıl birlikte çalıştığım ortağım ile tanıştım. Alplerde, dağda, gerçek anlamı ile "yolun bittiği bir köy"de –ki kendisi zaten oralıydı- iki kişilik küçük bir mimarlık bürosu kurduk. O da Mehmet ile benzer bir eğitim yolundan geçmişti: İlk eğitimi marangozluktu; ardından mimarlık ve yapı biyolojisi… Hala da çok sevdiğim, can bir dostumdur.

Dolayısıyla yalnızca Mehmet Bey ile değil, bir önceki ortağınızla da bir yandan kesişen ancak diğer yandan tam ters istikametten başlayan bir mesleki deneyimi paylaştınız.

Tabi ki! Üstelik ben de Almanya'da ortağım ile beraber marangozluk yapmaya başladım. Daha da güzeli, yine mimar bir arkadaşım ile birlikte yazları çobanlık yaptım!

Çobanlık?

Evet, bildiğiniz çobanlık…

Peki, bir tür hobi olarak mı?

Bir hobi olarak, evet, ama aynı zamanda bir yaşam biçimi bu… Bu deneyimi şöyle de değerlendirdim: Bir yapıyı kurgulamaya çalışırken, onun hep "yerine ait" olmasını hayal ediyorum. Oranın malzemesi ile yapılmalı; oranın toprağından çıkmalı ve oraya ait bir insan için olmalı… Yani o insanı çok iyi tanımak lazım ki, o toprağın insanına bir yapı hayal edebilesin. Bu, çok zor bir şey aslında! Üstelik şehir insanı için pek de mümkün olmayan bir şey. Çünkü şehirlerde, özellikle de yapılaşma büyüdükçe, insanlar yere aidiyetlerini kaybediyorlar. Apartmanlarda yaşıyoruz, sık sık taşınıyoruz, ev değiştiriyoruz ve "yuvamız" diyemeyeceğimiz kimliksiz ancak işlevsel mekanlarda yaşamak durumunda kalıyoruz. Halbuki insan için "yerine ait" yapı, bunun tam tersi olmalı! Peki "yerine ait" insanlar neredeler? Bu tür insanlar yayladalar, balıkçılar ve kıyılardalar, köylerdeler… Orada tanıştığım Stefan isimli mimar arkadaşım, işte böyle biriydi. Her yıl üç mevsim mimarlık yapıyor, fakat her yaz İsviçre'nin bir yaylasında çobanlık yapıyor. Büyülendim! Beni de götürmesini istedim. Defalarca onunla birlikte 70-80 inekle birlikte otlak açtık, otlak kapattık. Zaten Stefan, mimarlık okumadan önce "Peynircilik Yüksek Okulu"ndan mezun olmuş ve bildiğimiz İsviçre dağ peynirlerini yapıyor! Ben ise ona yardımcı olmaya çalışarak ondan çok şey öğrendiğimi düşünüyorum. (gülüyor)

Mesaimiz sabah saat 4:00, 4:30'da başlıyordu. Akşamları da saat 9'da, hatta 10'da pilimiz bitmiş şekilde yayladan iniyorduk. Ama öyle bir hava ki sabah saat 4:30'da, sekiz saat değil de yirmi saat uyumuş gibi kalkıyorsunuz. O kadar zinde! O yayla hayatı, çobanlık, insana çok farklı şeyler kazandırıyor. Bu deneyimi de yapıyı düşünürken kullanabiliyorum.

Bir örnek verebilir misiniz? Çobanlık ile edindiğiniz deneyim üzerine mimarlık bağıntısını nasıl kuruyorsunuz?

O insanın nasıl bir hayatı var? İhtiyaçları ne? Binasında ahır olmalı mı? Olmalıysa ineklerin ihtiyacına göre bu nasıl olmalı? (gülüyor) Bu soru da şaka değil! Sonuçta, o insanın yaşantısını anlamaya çalışıyorsunuz. Konutu bir doktor için yaptığımda da onu anlamaya çalışıyorum. Onun bir mesleği, hobileri var; ailenin belki başka hayalleri var. Buna hizmet eden ya da o hayallerine çatı olabilecek bir mekan oluşturmaya çalışıyorum. Şu örneği vereyim: Almanya'da gerçekleştirdiğim ahşap karkas, kerpiç dolgulu bir müstakil evin inşaatı, altı ayda bitti. Projesi ise 2,5 yıl sürdü! Sonuç ise, bir kişinin üzerine dikilen takım elbise gibiydi. Risk almak yerine, o insanın rahat edebileceği elbiseyi yaratmaya çalıştık. İşte bu yayla macerası da, bana yol gösterdi gibi geliyor. Çoban-mimar ilişkisi ise, sevdiğim ve anlamlı bulduğum bir metafora dönüştü.


Marangozluktan Sanata, Oradan Mimarlığa: Mehmet Şenol
İçmimarlıktan Yapı Biyologluğuna: And Akman
Ve Ortak Hikayeleri…
Trend veya Estetik Olarak Değil, Sağlıklı Barınma Mekanları İçin "Ekoloji"
Bu Haberi Sosyal Medyada Paylaşın
Yorumlar
Bu İçeriğe Yorum Yazın
Ad Soyad
E-posta
Yorum
Kalan karakter :