“Mimarlık okumaya henüz ilkokuldayken karar verdim”

07 Nisan 2011

Sizin de mesleki hayatınızın ilginç bir güzergah takip ettiği söylenebilir. Öncelikle Mimar Sinan'da içmimarlık okuyor, ardından da yapı biyolojisine merak salıyorsunuz. Ancak asıl şunu merak ediyorum, mimarlık okumaya nasıl karar vermiştiniz?

İlkokulda… (gülüyor)

Peki bir rol modeliniz var mıydı?

Meslek hayatlarımızda birçok paralellik olsa da, Mehmet ile aynı duyguları, ruh hallerini farklı dönemlerde yaşadığımızı fark ediyorum. Mehmet'in terzilik ile başlayan, marangozluk ve sanat ile devam eden hayatına mimarlık, çok sonradan giriyor. Bende ise tam tersi oluyor: Çok iyi hatırlıyorum; ilkokuldaydım ve Güzel Sanatlar Akademisi'ne (bugünkü Mimar Sinan Güzel Sanatlar Üniversitesi) girmeye karar vermiştim. Teknik Üniversite veya Yıldız da değil… Bina gözlerimin önünde ve tek isteğim, Akademi…

Ailenizde Akademi mezunu birileri yok muydu yani?

Yoktu. Aileden birçok büyüğüm Teknik Üniversite geleneğinden gelmiş; hatta orda hoca olan bireyler olsalar da, ben kendimi bildim bileli Akademi'yi düşlemişimdir. Kalem hiç elimden düşmezdi; tasarımlar yapardım. Uçak tasarımları, arabalar, binalar… Her nedense en çok da baca ve saçak tasarımı yapardım!

Bu arada –paralelliklerden söz etmişken- siz de Almanya doğumlusunuz.

Evet, Türkiye'ye döndüğümüzde 6 yaşındaydım. Almanya'da Karaormanların (Schwarzwaelder) bir vadisinde yaşıyorduk; hatta ailemin bir yarısı hala orada. İstanbul'a geldiğimizde ise "Büyük şehir beni boğar, sıkar; ben yapamam" psikolojisi içindeydim. Neyse ki İstanbul'da Burgaz Ada'da büyüdüm, bugün de orda yaşıyorum.

Ve sonunda hayallerinizi gerçekleştirerek Mimar Sinan'da –o zamanki ismi ve kurgusu ile Akademi'de- okudunuz.

Akademi o zaman yetenek sınavı ile öğrenci alıyordu. Kabul edildiğimde gerçekten de hayalini kurduğum, düşlediğim yerde buldum kendimi. Sınıfta yalnızca 14 kişi olduğumuz için çok başarılı ve üretken geçen bir öğrenim dönemiydi. Hocalarımız da çok zorlarlardı bizi. 1981'de başladım, 1982'ye geldiğimde Almanya'da büyük bir mimarlık bürosunda staj yapmaya kalkıştım. Mercedes'in binalarını tasarımlıyorduk. Bir yaz orada çalıştım; çok da zorlandım ve "Gerçekten erkenmiş" dedim ama o istek, hep itti beni.


Marangozluktan Sanata, Oradan Mimarlığa: Mehmet Şenol
İçmimarlıktan Yapı Biyologluğuna: And Akman
Ve Ortak Hikayeleri…
Trend veya Estetik Olarak Değil, Sağlıklı Barınma Mekanları İçin "Ekoloji"
Bu Haberi Sosyal Medyada Paylaşın
Yorumlar
Henüz yorum yapılmamış.
Bu İçeriğe Yorum Yazın
Ad Soyad
E-posta
Yorum
Kalan karakter :