Son olarak şu anki ofisinin bulunduğu Karaköy’den bahsedelim...
Ben kendime İstanbullu diyebilirim ama buraya Ankara ve New York üzerinden 2011’de taşınmış birisi olarak, doğma büyüme İstanbullular’dan da kesinlikle değilim, malum.
İlk ofisimiz Tophane’deydi. Tabi Tophane ve Karaköy ayrılmaz bir bütün. O dönemde “Aşı” (Graft) sergisi için gereken üretimlerin neredeyse hepsini bu civarda yapmıştım. Demir torna, pleksi, vinil işleri... Karaköy bana o anlamda cömert gelmişti. Nitekim burada çok fazla mimarlık ofisi var.
İstanbul’da en sevdiğim mekanlardan birisi de hemen yakınımızdaki Tahtakale’dir. SALT’taki son projede mobilyaların bir kısmını oradan aldık. Şimdi sandalye üreticimiz pop star oldu, dolayısıyla kendisine ulaşmakta çok zorlanıyoruz (gülüyor). Her projede çok farklı kaynaklara el attığımız için anekdotumuz bol!
Şimdi son tamamladığımız projemiz SALT Beyoğlu’ndaki Kış Bahçesi için bir kılavuz hazırlıyoruz. Sıkıştırılmış toprak bir zemin ve yine onu çevreleyen sıkıştırılmış toprak alçak duvarlar şeklinde tasarladığımız bu mekanda pek çok bitki yaşıyor. Toprak zemini anlatan ve bitkilere dair bilgi sağlayacak bu kılavuz ile birlikte pek yakında bahçede buluşuruz umarım.