İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Kadir Topbaş'ın deyimiyle adeta "dev bir şantiyeye dönen İstanbul"un yaşanan ekonomik kriz nedeniyle kısa vadede yarım kalan pek çok inşaat projesine ev sahipliği yapacağı öngörülüyor. İnşaat Mühendisleri Odası İstanbul Şubesi Başkanı Cemal Gökçe de bu görüşe katılanlardan. Gökçe ayrıca krizin İstanbul'da zaten var olan arz-talep dengesizliğini dana çok arttıracağını vurguluyor.
Ekonomik kriz İstanbul'u nasıl etkileyecek?
Kriz, İstanbul'da zaten var olan arz talep dengesizliğini arttıracak. Zaten az olan talep daha da azalırken, fazla olan arz ise daha da artacak. Kriz öncesinde, ihtiyaç sahiplerinin ekonomik durumlarına göre üretim yapılmaması nedeniyle birikmiş olan bir konut stoğu vardı. Bu durumda banka kredisi alarak inşaatlarını yapmış olan firmalar ciddi bir sıkıntıya düşecekler. İstanbul'da yarım kalan inşaat projelerine şahit olacağız.
Ayrıca işten çıkarmalar nedeniyle ya da ticari faaliyette bulunan insanların artık para kazanamaz hale gelmeleriyle birlikte, kredi kullanılarak alınmış olan konutların kredileri ödenemeyecek. Bankalar, dolayısıyla konut üreticileri ve konut sahipleri ciddi problemler yaşayacaklar.
İstanbul, bu krizi nasıl aşacak?
Tabii kriz, sadece İstanbul'un değil, ülkenin, hatta dünyanın sorunu. Fakat İstanbul kamu yatırımlarına, alt yapı ve üst yapı yatırımlarına, bu güne kadar bütçeden ayrılmış paydan daha fazlasını ayırmalı. Sadece konut inşaatına değil, okul, hastane, su, kanalizasyon ve metro yatırımlarına da yönelmeli. İhtiyaç duyulan alanlarda yeni yatırımlar yapılmalı.
Krizden sonra İstanbul için sermaye-kent ilişkisinin tanımı yeniden mi yapılacak, yoksa ekonomik krizin aşılmasından sonra İstanbul'daki sermaye birikimi yine kent üzerinden sağlanmaya devam mı edecek?
Krizin aşılmasından sonra İstanbul'daki sermaye birikimi yine kent üzerinden sağlanmaya devam etmemesini diliyorum. (Gülüyor). Eğer böyle olursa, İstanbul'da var olan yeşil alanlar ve aslında İstanbul halkının kullanması gereken alanlar bir kez daha rant amaçlı kullanıma ve sunuma açılacak demektir. Çağdaş planlamanın ve bilimsel gerekliliklerin dışında sadece sermaye birikimine yönelik olan ve kent üzerinden sağlanan bu yatırımlar, dünya kenti İstanbul'un yok olmasına neden olacaktır.