“Bir masa bir kasa ile başladık”

08 Eylül 2011

Abdi İpekçi 42 numara, özer+tulgan'ın yeni adresi. Emre Özer ile Tayfun Tulgan'ın bir araya gelişinden bugüne pratiğin hangi duraklara uğradığını öğrenebilir miyiz?

Emre Özer: Ofisimiz ilk kurulduğunda, Levent Yeşilçimen Sokak'ta, arkadaşımıza ait bir villadaydık. Aynı yerde daha önce kendi adıma bir şirket kurmuştum ama ufak tefek işler yapıyordum. Daha sonra Tayfun'la bir araya geldik ve kelimenin tam manasıyla "bir masa bir kasa" şeklinde çalışmaya başladık. Yaptığımız iş büyük bir otel projesiydi, hem binayı hem de dekorasyonu biz yapacaktık. Bu işi bir arkadaşımız sayesinde edinmiştik çünkü henüz ortada kendi adımızla gerçekleştirdiğimiz bir projemiz yoktu. Projeyi alacağımıza inandığımız noktada şirketimizi kurduk. Sağolsun işveren bize çok güvendi, biz de vizyonumuzu iyi aktardık ve gerçekten yoğun çalıştık. Bu sırada villanın sahibi olan arkadaşımız binasını yıkıp yeniden yapma kararı alınca, Petrol Sitesi'nde küçük bir daireye taşındık. Villa büyük olmasına büyüktü ama "bir masa bir kasa" durumunda olduğumuz için yeni ofis de bize fazlasıyla yetti.

Nasıl olsa iş oldukça yeni eşyalar alınır, ofis genişletilir…

Tabi, kendimizi riske atmak istemedik. Aslında bizim işimiz büyük bir sermaye de gerektirmiyor, en fazla 3–5 bin lira şirket kurulum parası vereceksiniz. Müteahhit olsanız milyon liralık bir projenin altına girip hayatınızı karartabilirsiniz ama bizde böyle bir risk yok. Sonuçta iş olmasa da hepimizin mesleği var, yetenekliyiz de... Petrol Sitesi'ndeki yerimiz de sempatik bir ofisti, tarz olarak şu anki ofisimizde benziyordu ama alan olarak buranın yarısı kadardı.

Taşınmayla birlikte ekibe yeni katılanlar oldu mu?

Orada da Tayfun'la çalışmaya devam ettik. Zaten hep yan yanayızdır, hiç ayrılmadık, inşallah da hep böyle kalacağız (masaya vuruyor). Tabanlıoğlu'ndan tanıdığımız Onur (Banoğlu) da ekibimize katıldı. İşler arttıkça ekibe yeni isimler eklendi. Şu anda ofis, bizimle beraber 12 kişiye ulaştı. Bizde sirkülasyon pek olmaz, gelen kalır. Bu da sevdiğimiz bir durum çünkü sonuçta bir şirket kültürü oluşturmak istiyoruz ve çalışanların devamlılığı bu kültürün oluşmasında çok önemli bir etken. Zincirde zayıf bir halka olursa sistem zaten onu ayıklıyor. Bu konuda yapabilecek bir şey yok ama genelde gelenler bizden memnun kalıyor gibi görünüyor. Çünkü arkadaş gibiyiz, patron-çalışan ilişkimiz pek yok. Burada herkes çok rahattır. Bir şey söyleyecekleri zaman ikimize de rahatlıkla açılabilirler. "Kuzguna yavrusu anka görünür" derler, ama eminim ki onlar da aynı hisleri paylaşıyordur. Sonuçta dört senedir aynı çekirdek kadro burada kaldığı gibi, yeni gelenler de bunlara ekleniyor.


Tanışma ve Kuruluş Hikayesi
Tasarım Felsefesi ve Uygulamalar Üzerine
Hedefler ve Dilekler
özer+tulgan Tasarım Ekibi
Stajyerler
Bu Haberi Sosyal Medyada Paylaşın
Yorumlar
Henüz yorum yapılmamış.
Bu İçeriğe Yorum Yazın
Ad Soyad
E-posta
Yorum
Kalan karakter :