“Hedefimiz; keyifli ortamını koruyan, gençleri çeken bir ofis olmak”
05 Ekim 2012
Son olarak Manço Mimarlığı nereye taşımayı arzu ettiğinizi soralım.
İşin açıkçası Manço Mimarlığı belli bir ölçüde büyütmeyi arzu ediyorum. Çok kalabalık bir büro olmanın peşinde değilim. Çünkü o noktada nakit akışına bağımlı oluyorsunuz ve bir noktadan sonra ipin ucu kaçıyor. O büroyu çevirmek için her türlü işi almak zorunda kalabiliyorsunuz. Bense daha seçici olabilmeyi, projeleri birebir takip edebilmeyi hedefliyorum. Yurtdışı bürolarıyla uluslararası bir şeyler yapmayı da arzu ediyorum. O birlikteliğin, o sinerjinin çok yararlı olabileceğini düşünüyorum. Onların bizden, bizim onlardan alabileceğimiz birçok şey var bence. Bunun dışında, keyifli iş ortamımızı korumayı, genç kuşağın severek çalışmak isteyeceği bir büro olarak kalmayı istiyorum.
Eğer kafamda doğru canlandırdıysam, babanızın temsil ettiği atölye pratiğiyle günümüzün şirketleşmiş, "kurumsal" mimarlık ofisinin ortasında bir yerde bulunabilmek, değil mi?
İkisinin de iyi yanlarını kendinde toplamış bir firma olmamızı hedefliyorum. Mimarlıkta çok da önünüzü göremiyorsunuz. Ofisteki büyümeler ve küçülmeler biraz da ekonomik ortamla, rastlantılarla, şansla ilgili… Biz, "çekirdek bir kadroyken bir anda nasıl sağlıklı büyüyebiliriz" diye düşünerek bu kurumsallaşmaya doğru ilerledik. Yani bugün çok büyük yeni işler alsak, ciddi bir kadro artışı gereği ortaya çıksa, bunun artık çok sağlıklı bir şekilde ilerleyeceğini düşünüyorum. Çünkü belli bir çerçeve olduğu zaman herkes ofise çok daha kolay uyum sağlıyor. Yeni gelen çalışanlarla o uyumu çok kolay yakalayabiliyoruz ve organizasyonun ucu kaçmıyor. Belli kurallar, belli sistematikler oturmuş olduğu zaman büyüme çok daha sağlıklı olabiliyor.
Yani büyümeye hazırsınız…
Fazlasıyla.
Kurumsallaşmanın Altın Kuralı: Bilgi Yönetimi
Proje Külliyatı Üzerinden Geleceğe Bakış
Bu Haberi Sosyal Medyada Paylaşın
Yorumlar
Bu İçeriğe Yorum Yazın