“Ofisi daha kolektif, esnek bir tasarım anlayışına doğru kaydırdım”
05 Ekim 2012
Ofise katılmanızın öncesinde ve sonrasında mimarlık yaklaşımı anlamında, yani buradaki mimarlık ürünlerinin ortaya konulmasını sağlayan dinamikler bağlamında ne gibi değişiklikler ortaya çıktı? Sizin ve babanızın mesleki üretim tarafındaki farklılıklarınız, çekişmeleriniz veya ortaklıklarınız neler oldu?
Doğal olarak babamla zaman zaman birtakım baba oğul sürtüşmeleri yaşadık. Ama mesleğe bakış açısı olarak veya benim yeni tasarım anlayışıma saygı anlamında hiçbir sorun yaşamadığımızı söyleyebilirim. Her zaman için benim düşüncelerime çok saygı duymuştur, çok güvenmiştir ve çizgi anlamında özgür bırakmıştır. Bu anlamda bir çekişmemiz hiçbir zaman olmadı. Ben biraz daha şöyle görüyorum; belli bir döneme kadar çok belirli çizgisi olan bir ofistik. Bir yapının Aytaç Manço imzasını taşıdığı ilk bakışta anlaşılabilirdi.
Ben, belli çizgilere daha az bağlanmak adına işi biraz daha kolektif tarafa, biraz daha değişken bir dile, daha esnek bir tasarım anlayışına doğru kaydırdım. Kuşkusuz insanın elinin gittiği belli çizgiler oluyor, bunu kimse yadsıyamaz. Ama çalışanların tasarım sürecine etkin katılımı her zaman ofisimizde önemsenen bir konuydu. Ben bunu biraz daha ileri bir noktaya taşımaya çalışıyorum.
Kurumsallaşmanın Altın Kuralı: Bilgi Yönetimi
Proje Külliyatı Üzerinden Geleceğe Bakış
Bu Haberi Sosyal Medyada Paylaşın
Yorumlar
Bu İçeriğe Yorum Yazın